Avrupa’nın Çevre Politikasında Ekonomik bir Enstrüman: Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması

İklim değişikliğiyle mücadele, tek bir ulusun yalnız başına verdiği bir mücadele olamaz. Ortaklık yapıları kurmayı gerektirir. Hepimizin sorunudur ve tüm tarafların çözümün parçası olmasını gerektirir. Bu mücadeleyi tüm taraflar sahiplendiğinde, olumlu adımlar atıldığını söylemek mümkün olacaktır.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Avrupa Birliği’nin (AB) diğer tarafları da iklim için adım atmaya zorladığı bir yasal düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. AB kendi iklim hedeflerini yükseltirken sanayisine daha sıkı “karbon azaltma zorunlulukları” getirmek istiyor. Ama diğer taraftan ağırlaştırdığı bu çevresel standartlar nedeniyle sanayicisinin tasını tarağını toplayıp başka ülkelere göç etmesini istemiyor tabiri caizse. Bunu “Karbon Kaçağı” olarak adlandırıyor. Karbon kaçağı, AB için aynı zamanda ekonomik kayıp demek. Kirleten endüstrinin çevresel standartlara uyum sağlamak yerine başka bir ülkeye göç etmesinden kaynaklanacak ekonomik kayıpları yaşamak istemiyor AB.

İşte bu durumu önlemek için yeni bir formülle çıkageliyor AB: Ne olursa olsun şartları eşitlemek!

Hangi şartları?

AB içinde ve AB dışında çevre-dostu üretim şartlarını eşitlemeye çalışıyor. AB içindeki bir üreticiyle, AB dışındaki bir üreticinin üretim esnasında ortaya çıkardığı sera gazı emisyonları için ödediği bedel aynı olmalı bu düşünceye göre. Üretici AB sınırları içindeyse, AB’nin 2005 yılından beri sürdürdüğü Emisyon Ticaret Sisteminin içinde üretim yapacak. Bu da ortaya çıkardığı sera gazı emisyonlarını azaltması gerektiği, azaltamadığı emisyonlar için ödeme yapması anlamına geliyor.

Üretici AB sınırları dışında ise ve AB’ye ürün ihraç ediyorsa, kendi ülkesinde bedelini ödemediği karbon emisyonları için gümrük sınırında ödeme yapmak zorunda kalacak. Aslında bu yükü AB’de bulunan ve AB’ye gümrükten ürün girişi yapan ithalatçıya yüklüyor. İthalatçı da doğal olarak bu yükü ürünü aldığı üreticiye yıkacak.

Böylelikle AB’deki üretici AB dışındaki üreticiyle rekabet edebilecek.

Geçiş Süreci

1 Ekim 2023 tarihinde SKDM’nin geçiş süreci başladı. Geçiş sürecinde AB’ye ürün ihraç eden sanayici, gönderdiği demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik ürünler içindeki gömülü karbonu rapor etmek zorunda. Yanıtlamaları gereken soru şu: Listelenmiş ürünlerin üretimi esnasında ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının miktarı nedir?

Geçiş dönemi 2026’ya kadar sürecek. Bu süre içinde temel zorunluluk, gömülü emisyonların rapor edilmesi. İlk raporlama dönemi 31 Ocak 2024’te tamamlanacak. 2026’dan itibaren ise beyan edilen emisyonlar için karbon sertifikası ödemeleri başlayacak. SKDM ile AB dışından ürün gönderen üreticinin daha az karbon sertifikası ödemesi yapmak için ürünlerindeki gömülü karbonu azaltmaları teşvik edilmeye çalışılıyor.

Bir diğer deyişle üretimin karbonsuzlaştırılması için finansal mekanizmalara başvuruluyor.

2026’da SKDM kapsamında karbon sertifikası ödemeleri başladığında AB de kendi işlettiği emisyon ticaret sisteminde çıtayı biraz daha yükseltmeye, şartları ağırlaştırmaya başlayacak.

AB’ye ihraç edilen ürünlerdeki gömülü karbon için yapılacak ödemelerin, AB içindeki üretimde yapılacak karbon ödemelerine eşit olması gerekiyor.

SKDM başlangıçta karbon emisyonu yoğun ve karbon kaçağı riski yüksek olan sektörlere uygulanacak: Çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen. Böylelikle AB emisyon ticaret sistemi (ETS) kapsamındaki emisyonların %50’sinden fazlası SKDM ile kapsanmış olacak.

Geçiş sürecinin amacı ithalatçı, üretici ve yetkili otoriteler için bir öğrenme ortamı sunmak ve gömülü emisyonların düzeyiyle ilgili bilgiler toplamak. Böylelikle zorunlu dönem başladığında gereken iyileştirmeler yapılabilecek.

Zorunlu Dönem

1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan zorunlu dönemde, ithalatçılar her yıl bir önceki yıl AB’ye ithal ettikleri ürün miktarını ve bu ürünlerde bulunan sera gazı emisyonlarını rapor etmek zorunda olacak. Daha sonra bu emisyonlara karşılık gelen sayıda SKDM sertifikasını yetkili kurumlara teslim etmeleri gerekecek. Sertifikaların fiyatı AB-ETS tahsisatlarının haftalık açık artırma fiyatlarına bağlı olarak belirlenecek. AB-ETS kapsamındaki ücretsiz tahsisatlar SKDM’nin 2026-2034 döneminde tam olarak uygulanmasıyla kaldırılacak.

Geçiş dönemi sona erdirilmeden SKDM’nin işleyişi gözden geçirilerek ürünün sistem sınırlarının genişletilmesinin veya yeni ürünlerin dahil edilmesinin uygun olup olmadığına karar verilecek.

SKDM’nin Etkileyeceği Ülkeler

SKDM’nin en fazla AB’nin en büyük ticaret ortakları olan Rusya, Çin, İngiltere, Türkiye, Ukrayna, Hindistan, Güney Kore ve ABD’yi etkileyeceği düşünülüyor.

AB bu düzenlemeden dolayı bazı ülkeler tarafından “ayrımcı” olarak suçlansa da ülkeler konuyla ilgili hazırlıklarını yapmaya çalışıyor.

Türkiye de bu hazırlıklar kapsamında kendi emisyon ticaret sistemini kurma ve karbon piyasalarını oluşturma çalışmalarını sürdürüyor.

Comments are disabled.