ASLINDA NE DEMEK İSTİYOR? GEZEGENİN SINIRLARI…
“Gezegenin Sınırları” araştırması ilk kez 2009 yılında uluslararası bir grup araştırmacı tarafından gerçekleştirildi. Geçtiğimiz günlerde güncellendi bu çalışma. 2000 çalışmanın sonuçlarına dayanılarak hazırlandı. Bütün gezegen için bilimsel bir sağlık taraması gözüyle bakabiliriz bu çalışmaya.
Dünya sistemi için yaşamsal öneme sahip dokuz süreç belirlendi. Bunlardan üçü sistemden aldıklarımızla ilgili:
- Biyoçeşitlilik kaybı
- Tatlı su
- Arazi kullanımı
Kalan altı süreç ise çevreye verdiğimiz atıklarla ilgili:
- Sera gazları (iklim değişikliğine ve okyanus asitlenmesine neden olur)
- Ozon tabakasını delen kimyasal maddeler
- Kimyasal maddeler (plastik, beton, sentetik kimyasal maddeler ve genetiği değiştirilmiş organizmalar varlıklarını bize borçlu)
- Aerosoller
- Nutrient yüklemeleri (gübrelerden kaynaklanan reaktif azot ve fosfor)
Faaliyetlerimizi güvenli bir seviyede tutabilirsek gezegenin kendi süreçleri onları taşıyabilir. Gezegene kendini yenileme fırsatı verirsek güvenli bölgede kalabiliriz.
Ancak bu dokuz hayati destek sisteminin altısını aşmış durumdayız. Güvenli bölgeyi aşmış durumdayız yani. Tehlikeli bölgenin içindeyiz maalesef. Bizimle birlikte diğer tüm türler şimdi risk altında.
Bu sınırlar dönülmez noktalar değil ama insanın çevre üstündeki etkisiyle ilgili bir alarm işareti.
Dokuz sınırın altısını aşmış olmak bir felaket olacağı anlamına gelmiyor elbette. Ancak bir uyarı işareti. Acil durum çağrısı! Kan basıncınız gibi. Tansiyonunuzun yükselmesi kalp krizi geçireceğiniz anlamına gelmez. Ama riskin çok yüksek olduğunu ve bu tansiyonu düşürmeniz gerektiğini hatırlatır.
Bu süreçlerin ne anlama geldiğini Gezegenin Sınırları görseli üstünde özetlemeye çalıştım.
Durum ciddi!
Henüz dönülmez noktaya gelmedik. Yapılacak bir şeyler var! Ciddiye almalıyız.
Kaynak:
Richardson, J., Steffen W., Lucht, W., Bendtsen, J., Cornell, S.E., et.al. 2023. Earth beyond six of nine Planetary Boundaries. Science Advances, 9, 37.