Her şeyi fiyatlandıran bir dünyada yaşıyoruz değil mi?
Böyle bir sistem seçmişiz. Düzeni böyle kurmuşuz.
Ekonomik kaygılar fiyatlandırmayı getirmiş bugüne kadar. Ekonomiyi var etmek için fiyatlandırmışız. Ekonomiyi var ederken bazı şeyleri yok etmeye başlamışız diğer taraftan.
Yokettiklerimizin başında ise çevresel kaynaklar geliyor. Yani yaşam geliyor aslında. Yaşamı yok ediyoruz.
Yaşamı yok ettiğimizin farkına varınca çevresel kaynakları da ekonominin koruması altına alabilir miyiz diye düşünmeye başladık. İronik ama öyle… Ekonomiyi büyütürken verdiğimiz tahribatı durdurmak için yine ekonomiden yardım istemeye karar verdik.
Karşımıza “Karbon Fiyatlandırma” kavramı çıktı.
Nedir Karbon Fiyatlandırma?
Ekonomik bir araçtır.
Sera gazı emisyonlarının dışsallıklarını, yani kamuya ödetilen maliyetlerini (bitkilere verilen hasar, sıcak hava dalgalarından ve kuraklıktan kaynaklanan sağlık maliyetleri, yükselen deniz seviyeleri ve sellerden kaynaklanan mülk kaybı vb.) belirleyen ve bu maliyetleri fiyatlandırma yoluyla kaynağına bağlayan bir araçtır. Genellikle salınan karbondioksit miktarına bir fiyat konularak uygulanır.
Karbona böyle bir fiyatın uygulanması faydalı olabilir mi? Evet, olabilir. Sera gazı emisyonlarının neden olduğu hasardan kaynaklanan yükü, bu emisyonlardan sorumlu olanların sırtına yükleyebilir. Böylelikle bu emisyonların sorumluları onlardan kaçınmanın yollarını aramaya başlayabilirler.
Kimlerin emisyonlarını nerede ve nasıl azaltması gerekeceğini söylemek yerine, emisyon yayıcılara bir karbon fiyatı bildiriminde bulunmak onların bu kararı kendilerinin vermesini sağlayabilir. “Faaliyetlerini nasıl dönüştürecekler, emisyonlarını nasıl azaltacaklar veya emisyon yaymaya devam ederlerse ne kadar ödeyecekler,” gibi sorular onların soruları haline gelebilir. Bazılarına göre ancak bu şekilde topluma en az maliyeti olan esnek bir çözüm bulunarak çevresel hedeflere ulaşılabilir.
Seragazı emisyonlarına yeterli bir fiyat koymak, iklim değişikliğinin dışsal maliyetlerini içselleştirmek için önemli bir adım olabilir. Böylelikle finansal yatırımların yenilikçi temiz teknolojilerin geliştirilmesine kaydırılması mümkün olabilir.
Hem hükümetlerde hem de iş dünyasında karbonsuz bir ekonomiye geçiş için karbon fiyatlandırmanın önemli bir rol oynayacağı konusunda bir uzlaşma varmış gibi görünüyor. Hükümetler için karbon fiyatlandırma, iklim politikasında emisyonları azaltmak için gerekli bir araç olarak görülüyor. Aynı zamanda da bütçe sıkıntıları içinde mücadele eden ekonomi için önemli bir gelir kapısı… İş dünyası ise karbon fiyatlandırmayı, zorunlu karbon bedellerinin kendi operasyonlarını nasıl etkileyeceğini değerlendirmek için kullanıyor. Aynı zamanda potansiyel iklim riskleri ve gelir fırsatlarını belirlemek için bir araç olarak kullanıyor. Uzun vadeli yatırımcılar, karbon fiyatlandırmayı iklim değişikliği politikalarının kendi yatırım portfolyoları üstündeki potansiyel etkisini analiz etmek için kullanıyorlar. Böylelikle yatırım stratejilerini tekrar değerlendirerek yatırımlarını düşük karbonlu veya iklim dirençli faaliyetlere kaydırabiliyorlar.
Karbon fiyatlandırma farklı şekillerde yapılabilir. Üretilen seragazı emisyonlarıyla doğru orantılı olarak yapılan uygulamalar doğrudan fiyatlandırma araçları olarak bilinir. Karbon vergileri, emisyon ticaret sistemleri (ETS) ve karbon kredisi mekanizmaları bu gruptadır. Bununla birlikte bazı coğrafyalarda (Arjantin, Meksiko, Uruguay gibi) yakıtlar arasında farklı oranlarda karbon vergisi uygulaması görülmektedir. Yakıtlar arasında uyumlu olmayan bir karbon fiyatlandırması olduğu için bu örnek dolaylı karbon fiyatlandırmaya daha yakındır.
Seragazı emisyonlarına konulan fiyat genellikle ton karbondioksit eşdeğeri (tCO2e) karşılık gösterilerek ifade edilir. Farklı karbon fiyatlandırma yaklaşımları değerlendirildiğinde emisyon ticaret sistemleri çevresel etki konusunda bir kesinlik sunarken fiyatlar konusunda bir esneklik getirir. Fiyatlar belirsizdir. Diğer taraftan bir karbon vergisi, karbon fiyatında bir kesinlik sunarken çevresel etki konusunda bir belirsizlik barındırır.
Karbon fiyatlandırmanın diğer tiplerinde, ofset mekanizmalarını, sonuca dayalı iklim finansmanını ve kurumlar tarafından oluşturulan içsel karbon fiyatlandırmasını görüyoruz.
Ekonomileri karbonsuzlaştırmak için seragazı emisyon azaltımlarını hızlandırmak ve azaltım maliyetlerini düşürmek kritiktir. İklim değişikliği mücadelesindeki politikaları ve yasal düzenlemeleri desteklemek için uluslararası kuruluşlar karbon fiyatlandırma yaklaşımlarını benimsemekte ve desteklemektedirler.
Başlıca Karbon Fiyatlandırma Yöntemleri
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)
Bu sistemlerde emisyon yayıcılar emisyon hedeflerini tutturmak için emisyon birimi satın alabilirler. Emisyon birimlerinin ticareti yapılabilir. Kuruluşlar, emisyon hedeflerine en düşük maliyetlerle ulaşabilmek için ya azaltım tedbirleri alırlar ya da karbon pazarından emisyon yayma hakkı satın alabilirler. Kuruluşların vereceği karar bu iki seçeneğin maliyetleriyle ilgilidir. Emisyon ticaret sistemleri, emisyon yayma hakları için arz ve talep dengesi oluşturarak bir piyasa fiyatı ortaya çıkarır. Emisyon ticaret sistemlerinde iki model karşımıza çıkar: “Sınırla ve ticaretini yap” ve “altçizgi ve kredi” modelleri.
“Sınırla ve ticaretini yap” modelinde, ETS içindeki emisyonlara bir sınırlama getirilir. Bu sınır gözetilerek emisyon tahsisatları yapılır. Sınırın altında kalan emisyonlar için genellikle ücretsiz tahsisat yapılır.
“Taban ve kredi” modelinde ise kuruluşların her biri için yayabilecekleri temel emisyon seviyeleri belirlenir. Emisyonunu bu seviyenin altına düşüren kuruluşlara krediler verilir. Bu krediler emisyon seviyelerini aşan diğer kuruluşlara satılabilir.
Karbon Vergisi
Karbon vergisi, fosil yakıtların karbon içeriğine veya yaydığı seragazı emisyonuna bakarak açık bir vergi oranı tanımlamak yoluyla fiyat koyar. ETS’den temel farkı emisyon azaltım oranının önceden bilinemeyişidir. Bunun yanında karbon fiyatı değişken değil, kesindir.
Kredi Mekanizması
Kredi mekanizması, proje veya program bazlı faaliyetlerden elde edilen seragazı azaltımlarını belirleyerek bunların ülke içinde veya dışında satılabilmesini sağlar. Bu mekanizmalar bir hesaplama protokolüne göre veya kendi kayıt sistemlerini oluştururarak karbon kredilerini ihraç ederler. Bu krediler seragazı azaltımıyla ilgili uluslararası anlaşmalar veya ulusal politikalar altındaki zorunlulukları karşılamak için kullanılabilir.
Sonuca Dayalı İklim Finansmanı
Bu yaklaşım bir fonlama yaklaşımıdır. Ödemeler, iklim değişikliğiyle iligli önceden tanımlanmış çıktılar sağlandıkça ve onaylandıkça yapılmaktadır. Bu programlar seragazı emisyonlarında doğrulanmış azaltımlar satın almayı, aynı zamanda yoksulluğu azaltmayı, temiz enerjiye erişimi kolaylaştırmayı, sağlık ve toplumsal faydalar elde etmeyi hedeflerler.
İçsel Karbon Fiyatlandırma
İçsel karbon fiyatlandırma, bir kuruluşun iklim değişikliği etkileri, riskleri ve fırsatlarıyla iligli karar verme süreçlerine rehberlik etmesi için kullandığı bir araçtır. Bazı kuruluşlar zorunlu piyasalarda oluşan fiyatları kendi iç fiyatlandırmasında kullanabilir. Bazıları bölgelere göre farklılık gösteren fiyatları veya gelecekteki olası fiyat artışlarını kendi hesaplarına dâhil edebilir.
Hükümetler için karbon fiyatlandırma seçeneği ulusal şartlara ve politik koşullara göre belirlenir. Zorunlu karbon fiyatlandırma girişimleri arasında en yaygın modeller emisyon ticaret sistemleri ve karbon vergileridir. Bazen bu iki modelin birlikte kullanıldığı hibrit modeller de görmek mümkündür.
Seragazı emisyonları dolaylı olarak da fiyatlandırılabilir. Örneğin fosil yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması ve enerjinin vergilendirilmesi dolaylı fiyatlandırmaya örnektir.
Türkiye’de Karbon Fiyatlandırma
Avrupa Yeşil Mutabakatı 55’e Uyum Paketi içindeki önemli paketlerden biri olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, belirli sektörlerden başlayarak Avrupa’ya ihraç edilecek belirli ürünlerin gömülü karbonlarının hesaplanmasını ve gömülü karbon miktarına göre vergi benzeri bir finansal bedel ödenmesini gerektirecek. Türkiye, bir süredir bu düzenlemeyle uyumlu bir emisyon ticaret sistemi geliştirmenin ön hazırlıklarını yapıyor.
Yakın bir gelecekte bizler ülkemizdeki karbon piyasasını, bir ton karbonun maliyetinin piyasalarda nasıl belirlendiğini, Avrupa’daki bedellerle karşılaştırmasını, sektörlerin emisyon azaltım tedbiri alıp almadıklarını konuşuyor olacağız.
Karbonun fiyatını ve sektörlerce atılması gereken dekarbonizasyon adımlarının boyutunu karbon piyasaları belirleyecek!